Kenar

Sibel ve Ilgın Kaymaz’ın Hikayesi

image
Sevgili Zümrüt Sibel Kaymaz, alerji ile henüz yeni tanışmış bir anne olmasına rağmen onun güçlü ve pozitif yaklaşımı bende hayranlık uyandırdı. Kendisine desteği için teşekkür eder, hikayesinin bir çok anneye örnek olmasını dilerim.

AA: Kısaca bize kendinizi tanıtır mısınız?
SK: Adım Zümrüt Sibel Kaymaz. 30 yaşındayım,7 yıllık sınıf öğretmeniyim. 3 yıldır evliyim. Yeni yerler görmeyi, yemek pişirmeyi ve kitap okumayı çok severim.

AA: Kaç yaşında, kaç çocuğunuz var?
SK: 7 aylık bir kızım var, adı Ilgın.

AA: Çocuğunuzdaki gıda alerjisi belirtilerini ilk ne zaman fark ettiniz?
SK: Kızımdaki gıda alerjisini ilk defa 4 aylıkken kakasından kan gelmesi ile fark ettim aslında çok fena telaşa kapıldım çünkü alerji hakkında en ufak bir şey bilmiyordum. Daha sonra anlayınca taşlar yerine oturdu.

AA: Teşhis koyulana kadar nasıl bir süreç geçirdiniz?
SK: Kanlı kaka ile karşılaşınca hemen acile gittik, saat geç olduğu için kendi doktorumuza gidemedik. Gaita testi yaptılar ve test sonucunda kanlı, mukuslu, yeşil, bol lökosit, bol eritrosit yazıyordu. Oradaki doktor besin alerjisi ya da enfeksiyon olduğunu söyledi ve bizi gönderdi. Ertesi gün arkadaşımın kızının doktoruna gittim ve bana süt alerjisi diye birşeyin olmadığını, anne ile bebeğin ilişkisinin göbek bağı ile kesildiğini, benim yediklerimin bebeğime geçmeyeceğini savunan gayet rahat bir doktora denk geldik. Tabi hiç tatmin olmadım kendi doktorumuza kızımın kakasının fotosunu gönderdim, bize ilaç isimleri verdi ve 5 gün kullanmamızı söyledi. Biz de kullanmaya başladık ve kontrol için doktorumuza gittiğimizde, biz elimizde yine kakalı bez ile gittik ve kakaya bakınca bunun bir enfeksiyon değil inek sütü alerjisi olduğunu söyledi. 15 gün boyunca diyet yapmamı, daha sonra 3 gün bozacağımızı ve eğer bozduktan sonra şikayet devam ederse 6 ay boyunca diyet yapmamız gerektiğini söyledi. Cici bebede bile kazein adı verilen süt proteinin olduğunu ambalajlı ürün tüketmememi söyledi. Ben ıhlamurun yanında bol bol cici bebe yiyordum o güne kadar…çikolatalar kekler biskivüler saymıyorum bile… Ben o gün allak bullak olup hemen araştırmalara başladım ve facebooktaki gruba üye oldum. İyi ki de olmuşum.

AA: Teşhis koyulduktan sonra nasıl bir yol izlediniz?
SK: Doktorumuz Bursa Jimer Hastanesi’nde Dr.Erdoğan Yüzkollar ve kendisinden çok memnunuz…Diyete devam ederken İstanbul’a gitmiştim ve orada süt ve süt ürünleri, ambalajlı ürün yemiyordum ama tahinden vazgeçmemiştim, tahinli pide yiyordum ve kızımın kakasında bu noktalar halinde kan çıkıyordu. Kakası ishal ama ben normal diye düşündüm, hep anne sütü alıyor ya sadece…hiç aklıma ishal olduğu gelmiyordu. Üstelik kızım gürültülü bir şekilde patır patır yapıyordu kakasını. 15 gün diyet yapıp hala kan noktalarını görünce bu sefer İstanbul Anadolu yakasında özel bir hastanenin alerji Profesör’üne gittik ve kızıma deri testi yapıldı. Yumurta akı, yumurta sarısı, dana eti ve inek sütü. Orada en çok yumurta akında kızarma oldu ve Profesör bana 3 gün boyunca her şeyi ye, eğer 3 günün sonunda ilk gösterdiğin gibi kan olursa 6 ay diyet ama eğer olmazsa alerji değil dedi. Ben 3 gün herşeyi yedim ve kızımın kakasında kan yoktu, beyaz beyaz parçalar vardı ve mukus. Aldık kakalı bezimizi yine bu Profesör’e gittik ve bana alerjinin geçtiğini öyle anlık bir dokunma sonucu kanın olabileceğini, mukuslu kakayı görmezden gelmemi, kan damlacıklarını görmezden gelmemi söyledi. Birşey bilmiyorum ya, oh geçti dedik sevindik ama kızım yine huzursuz ve patır patır kaka yapıyor. Sonra Bursa’ya döndük ve hemen Erdoğan Bey’e gittik. Alerjinin geçmediğini, nasıl mukuslu kanlı kakaya geçti der diye epey şaşırdı. Bize 6 ay boyunca diyet yapmamı söyledi.

AA: Bu süreçte sizi en çok zorlayan etken ne oldu?
SK: Beni en çok zorlayan etken insanların bana ve kızıma acıyan gözlerle bakması, bu çocuk nasıl büyüyecek şimdi, yazık sen de birşey yiyemezsen sütün azalacak, ah yazık cümleleri oldu.

AA: Size bu süreçte en çok destek veren kişi kim oldu?
SK: Bana bu süreçte en çok eşim ve annem destek veriyor.

AA: Zamanı geri çevirebilme şansınız olsaydı alerji ile mücadelenizde neyi yapmak ya da yapmamak isterdiniz?
SK: Zamanı geri çevirme şansım olsaydı, kan görmeden önce kızımda olan belirtileri farketmek isterdim. Şöyle ki kızım 1 aylıkken bronşit oldu ve 7 gün boyunca antibiyotik kullanmak zorunda kaldı. Sırtına kadar kaka yapıyordu, bunun ishal olmayıp anne sütü alan bebeklerde bu cıvıklık normal diye ısrar ediyordum. 3-4 defa hortum gibi fışkırarak kusmasını üşütmüştür, fazla emzirdiğine bağlamamız. Memeyi istemiyor, yay gibi vücudunu geriyordu ve akşamları uyurken çok ağlıyordu, uyumak istiyor, o yüzden ağlıyor diyorduk. Burun tıkanıklığı için hava soğuk hadi otribebe ile temizleyelim, rahat nefes alsın. Süt olsun diye bol bol tahin pekmez yemeler, sütlü tatlılar, ambalajlı ürünler yedikçe kızımda ağlamalar, huzursuzluk çikolata gaz yaptı sanırım gibi gibi her belirtiye meğer benim bahanem varmış.

AA: Alerji ile yeni tanışan annelere neler önerirsiniz?
SK: Alerji ile yeni tanışan anneler kesinlikle umutsuzluğa kapılmayın, yavrunuzun bir gün bu alerjiyi yeneceğine inanın. Allah başka hastalıklar göstermesin, asla ve asla pes etmeyin ve diyet yaparken kesinlikle bir beslenme uzmanına başvurun, sadece patates yiyerek ya da 20-30 zeytin yiyerek bu sefer gereksiz kilolar alıp kendinize küsmeyin. Benim için alerji bir oyun artık, aa ben onu yiyemem ki ile başlayan 🙂

AA: Ülkemizde gıda alerjisinin daha iyi tanınması ve geniş kitlelerce anlayış gösterilmesi için sizce neler yapılmalı?
SK: Ülkemizde gıda alerjisinin daha iyi tanınması ve geniş kitlelere yayılması için kamu spotları ile tv’lerde tanıtıcı ve bilgilendirici reklamlar yapılabilir. Böylece kimse annesine sormadan bir çocuğa çikolata dahi vermez. Sosyal iletişim kanallarının artması ve alerjinin sadece bir kaç kızarıktan ibaret olmadığı herkese açıklanmalı. Hatta ve hatta ilkokulda farklıyım, farklılığımı seviyorum kazanımı altında alerjisi olan çocuklarımız için alerji hakkında yazılar etkinlikler düzenlenmeli. Kantinlerde denetim olmalı.

AA: Son olarak eklemek istedikleriniz?
SK: Son olarak ise inşallah kızımın alerjisi doğum günü 7 Şubat’ta geçmiş olur ve ben kızım ile pastasını yiyebilirim en büyük dileğim istediğim bu. Ama oldu da geçmedi evet üzüleceğim ama asla vazgeçmeyeceğim çünkü biliyorum ki kızım bir gün iyileşecek çünkü benim kızım Ilgın ..adını kökleri ile toprağa tutunan pembe bir ağaçtan aldı. Öyle güçlü, öyle sağlam tutunsun hayata diye… Tüm alerjili kuzulara şifa diliyorum.

image

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s