Kenar

Berrin ve Selimhan Özyavuz’un Hikayesi

imageSevgili Berrin Özyavuz’a alerji ve anafilaksi ile tanışma hikayelerini bizlerle paylaştığı için teşekkür eder, minik Selimhan’ın bir an evvel sağlığına kavuşmasını dilerim.

AA: Kısaca bize kendinizi tanıtır mısınız?
: Adım Berrin. 26 yaşındayım, eşimle 5 yıldır evliyiz. Selimhan ilk çocuğum. Hamileliğimden beri onun için en sağlıklısı neyse onu yapmaya çalıştık. Ben hastanede, eşim adliyede çalışıyor.

AA: Kaç yaşında, kaç çocuğunuz var?
: 2,5 yaşında bir oğlum var.

AA: Çocuğunuzdaki gıda alerjisi belirtilerini ilk ne zaman fark ettiniz?
: İlk 6 ay anne sütünden başka hiçbir şey vermedim. Çok ağlayan, kusan, kolik sancıları olan bir bebekti. Çevremdekilerin doymuyor bu çocuk demesiyle 6. ayda milupa mama alıp denedik. Gece karanlıkta biberonla verdim daha sonra kusmasıyla ışığı açtığımda çocuğun kızardığını ve arkasından ishal, nefes darlığı, öksürük, hırıltı… Zehirlendiğini düşünerek soluğu hastanede aldık. Acilde müdehale edildikten sonra bize alerji uzmanına gitmemizi söylediler.

AA: Teşhis koyulana kadar nasıl bir süreç geçirdiniz?
: İlk bebeğim olduğu için anormalliği fark edemedim. 6 ay boyunca kusma, bir kabız, bir ishal, çok ağlayan, huzursuz bir bebekti. Çevremdekilere söylediğimde herkes öyle büyüyor alışırsın deyip durdular. 1 yaşına kadar uykusuz geceler, sabaha kadar arabada dolaştırmalar beni de eşimi de çok yıprattı. İlk süt denememizin hüsranının ardından alerji uzmanına götürdük testler, tahliller yapıldı ve sonuç olarak süt ve yumurta alerjisi teşhisimiz kondu ve en ağır şekilde Anafilaksi geçirdiğini öğrendik.

AA: Teşhis koyulduktan sonra nasıl bir yol izlediniz?
: Teşhis koyulduğunda 6 aylıktı. Oğlumun deri testi pozitif, kan testi pozitif ama anne sütünden geçmiyor. Rapor çıkardık, pregomin mama aldık ama tadı çok kötü olduğu için oğlum yemeği kabul etmiyordu. Yaptığım çorbalara, bir de sütsüz kahvaltılık mamalara pregomin karıştırıp zorla yedirmeye çalışıyordum. Çok iştahsızdı oğlum, 2 yaşına kadar anne sütüyle devam ettik, anne sütünü kestikten sonra pregaminle devam ettik. Sürekli Alerji uzmanının takibinde kaldık. 2 ayda bir alerjik astım, arkasından zatürre geçirip sürekli hastanede yatmak zorunda kaldık. Doktorumuzun bu kadar hassas bir çocuğu sürekli unutması her gittiğimizde aa öylemi demiştim yok böyle yapın artık demesi süreci daha da zorlaştırdı. 1,5 yaşındayken İzmir’e Esen Demir hanıma götürdük. Orada tahlil sonuçlarına bakmadan uyardığım halde yükleme yaptılar. Birkaç saniye sonra tekrar anafilaktik belirtiler ortaya çıktı. Hemen adrenalin yapılıp sonlandırıldı. İlk defa bu kadar yüksek vaka olduğunu söylediler. Yükleme sonrasında aylar süren astım atakları geçirdi. Şimdi ise tekrar Ankara Hacettepe’ye götürüceğiz. Hiçbir hastane başka yerin tahlillerini, testlerini kabul etmediği için deneme tahtası gibi çocuğum aynı şeyleri yaşıyor ve ben cesaret edip götüremiyorum.

AA: Bu süreçte sizi en çok zorlayan etken ne oldu?
: Çevremdekilerin alerjiyi basite alması beni çok zorladı. Bir türlü onlara Selimhan’ın hassas bir çocuk olduğunu, iştahsızlığının, sürekli hastalanmasının süt ve yumurta alerjisinden olduğunu anlatamadım. Her hasta olduğunda herkes beni suçluyor, çocuğa bakamadın diye saçma sapan cümleler kuruyordu. Çalışıyorum diye kreşe göndermek zorunda kaldım. Orda kaçak olmasıyla birkaç defa anafilaksi tehlikesi geçirdi. Hastaneye gittiğimizde oğlum çok kötü bir durumdaydı, nefes alamıyordu ama yine de beni görünce anneee diye ağlaması hala gözümün önünden gitmiyor. Daha sonrasında kortizonlu ilaçlar, antibiyotikler, antihistaminikler kullanmak zorunda kalıyorduk. Çevremdekilerin duyarsız davranışı çocuğumun önünde sütlü şeyler yemeleri beni çok üzüyor. Gezmelere gittiğimiz zaman Selimhan’ı alıp başka odaya geçip ikramın kalkmasını bekliyoruz.

AA: Size bu süreçte en çok destek veren kişi kim oldu?
: En büyük destekçim eşim tabi ki. Ama Selimhan’ın anneannesi, babaannesi, dedeleri, teyzeleri ve halasıda bu konuda destekçim.

AA: Zamanı geri çevirebilme şansınız olsaydı alerji ile mücadelenizde neyi yapmak ya da yapmamak isterdiniz?
: Alerjisini ilk tesbit ettiğim gibi Ankara Hacettepe’ye götürmek isterdim. Gerekirse oğlumun sağlığı için il değiştirirdim. Ama sanırım çok geç kaldık. Değerlerimiz 3’tü, 107 oldu. Doktorlar artık ergenliğe kadar hatta daha fazla sürebileceğini söylüyorlar.

AA: Çocuğunuza alerjisini nasıl anlattınız? Bazı gıdaları yiyememesini nasıl açıkladınız?
: Daha küçükken anlamıyordu uzak tutabiliyorduk. Ama şimdi sürekli sorular soruyor. Anne neden ben yiyemem diye? Bende oğlum sen özel bir çocuksun. Her çocuğun bir özelliği var. Bu da senin özelliğin senin özel sütün var, sen sadece onu içebilirsin. Başka sütlerden yersen veya değerse kaşınırsın, öksürürsün, hasta olursun sonra yine sen üzülürsün diyorum. “Tamam anne yemem o zaman , hasta olmamam lazım” diye cevap veriyor. Markete gittiğimizde sadece lays klasik yiyebildiğini biliyor, “Bu benim öbürleri de sizin anne, ben onlardan yiyemem hasta olurum” diyor. Tabi çocuk bazen pasta falan görünce istiyor, çok zorlanıyorum oturup ağlıyor, anneyim dayanamıyorum bazen bende dayanamayıp ağlıyorum…

AA: Alerji ile yeni tanışan annelere neler önerirsiniz?
: Alerjik çocukları olan ailelere iyi bir doktor bulmalarını ve sürekli düzenli takip ettirmelerini tavsiye ederim. Derdi veren Rabbim dermenda verecektir. Sabırlı olmalarını ve bu hastalığın umutsuz olmadığını söylemek isterim. Hiç geçmese bile çocuklarımız sağlıklı, ayakta gezip dolaşıyorlar, konuşuyorlar. En fazla ömür boyu etraflarında sürekli yediğini kontrol edecek annesi ve babası olacak.

AA: Ülkemizde gıda alerjisinin daha iyi tanınması ve geniş kitlelerce anlayış gösterilmesi için sizce neler yapılmalı?
: İnsanlar gıda alerjisi konusunda çok yetersiz. Televizyonlar alerji konusuna daha çok yer vermeli. Okullarda ve kreşlerde alerji konusunda zorunlu bilgilendirme yapılmalı.

AA: Son olarak eklemek istedikleriniz?
: İlk hamileliğim, ilk göz ağrım, canım oğlum Selimhan’ım… Şu anda rabbimden tek istediğim oğluma bir an önce şifa ve bana oğluma en iyi şekilde bakma gücü, kuvveti vermesi. Her şekilde yavrumun sağlığı için mücade edeceğim. Ona sahip olmanın güzel yanı ise; onun sayesinde en başta anne, daha sonra iyi bir aşçı, iyi bir bakıcı, iyi bir temizlikçi, iyi bir psikolog ,iyi bir doktor… oldum. Tek korkum yavrumun anafilaksi riski hayati tehlikesi Allahım esirgesin. Bi’tanecik oğlum seni çok ama çooook seviyorum.

image

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s