Kenar

Seda ve Eymen Ali Demir’in Hikayesi

image
Facebook üzerindeki İnek Sütü Alerjisi grubunun kurucusu Sevgili Seda Demir ve oğlu Eymen Ali’nin hikayesi de teşhis için kaybedilen zamanın hem çocuk hem aile için ne kadar yıpratıcı olabileceğini çok güzel dile getiriyor. Kendisine desteği için teşekkür eder, hikayesinin bir çok anneye örnek olmasını dilerim.

AA: Kısaca bize kendinizi tanıtır mısınız?
SD: Merhaba ben Seda. 30 yaşındayım. Sakarya Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Ayrıca Okan Üniversitesi İşletme Yüksek Lisans Programını tamamladım. 7 yıllık Bilgisayar öğretmenliği serüvenini oğlum Eymen doğunca bırakmak zorunda kaldım. Eşim Muhammet Ali ile 5 yıldır evliyiz.
En sevdiğim uğraş yemek yapmak.

AA: Kaç yaşında, kaç çocuğunuz var?
SD: 1 oğlum var. Eymen Ali 3 yaşında.

AA: Çocuğunuzdaki gıda alerjisi belirtilerini ilk ne zaman fark ettiniz?
SD: Açıkçası süt ve besin alerjisini başımıza gelene dek pek bilmiyorduk. Eymen doğduğunda emme problemi olan bir çocuktu. Hastanede hemen devam sütü biberonla başlandı ve ebe anne bebek arasında kan uyuşmazlığı olduğunu, kesinlikle aç kalmaması gerektiğini, ağır sarılık geçirebileceğini söyledi. Biz de bu korkuyla mamaya iyice yüklendik. İlginçtir ki Eymen hiç sarılık geçirmedi. Emme problemleri devam ediyordu. 2. ve 4.ayda Rota virüs aşımızı yaptırdık. Aşıdan sonra bir şeyler ters gitmeye başladı. Şiddetli ishal ve kusmalar başladı. Her kakadan sonra üstünü komple değiştirmemiz gerekiyordu. Çocuk doktorumuz bunlar aşının yan etkileri dedi.

AA: Teşhis koyulana kadar nasıl bir süreç geçirdiniz?
SD: 4.aydan sonra gelişimi çok yavaşlamıştı. Tam da benim yüksek lisansa başladığım dönemdi. Doktorun dediklerini duyunca kendimi çok suçladım. Başka bir çocuk doktoruna götürdük Eymen’i, hep sırtına kadar ishal olduğunu söyledim ve o şok cevap: Bezini değiştirin. Başka bir çocuk doktorunu denedik, o da diş çıkardığından olabileceğini söyledi. Bu arada aşırı salyalı bir bebekti. Sürekli yakasında bir önlük bulunmak zorundaydı. Eymen bu sorunlarla beraber artık 1 yaşını geçmişti ve anne sütünü de artık bırakmıştı. Bir gün oğlumun ateş ve kusma şikayetleriyle eski doktorumuza gittik ama şans işte hastanede yoktu. İyi ki de yoktu. Yeğenimin doktoruna gitmeye karar verdim. Sağolsun Ahmet Bey çok ilgilendi ve ilk kez bir doktor inek sütü alerjisinden şüphe etti. Keçi sütü içmemizi tavsiye etti. Eymen 1 yaşından sonra çok hastalanmaya başlamıştı. Sürekli antibiyotikler vb. ilaçlar kullanıyorduk. Sonra Cerrahpaşa’ya gitme kararı verdim. Orada asistan Dr.Manolya Hanım bizimle ilgilendi. Uzun süre takibimizi yaptı. Testlerimiz yapıldı. Her şey normal görünüyordu. Yine keçi sütü ile beslenmemize devam ettik. Gelişimimiz normaldi. Ama bir şeyler ters gidiyordu. Eymen artık 5 dk. ara ile çığlıklar atarak uyanan, sürekli huzursuz bir çocuk olmuştu ve kakasında ilk kez kan görmüştük. İnternetten doktor araştırmaya başladım ve karşıma hep aynı isim çıkıyordu Prof.Dr.Fügen Çullu ve sonunda doğru kişiyi bulmuştuk. Fügen hocam sağolsun bize bu süreçte çok yardımcı oldu. Tekrar testler yapıldı, Neocate mamaya başladık ve bize yasak olan gıdaları ve deneyebileceğimiz gıdaları söyledi. Aslında Fügen hocam kronik bağırsak hastalığından şüphe etmişti. Emin olabilmek için kolonoskopi yapıldı Eymen 2 yaşındaydı. 1 ay kadar biyopsi sonuçlarımızı bekledik. O bekleyiş rabbim kimseye yaşatmasın çok çok zordu. Sonuçları aldık ama halen kesin bir teşhis yoktu. Alerjiye daha yakınız ama diğer hastalık olabilirdi. Eğer bağırsak hastalığıysa hastanede yatarak kortizon tedavisi görecektik.

AA: Teşhis koyulduktan sonra nasıl bir yol izlediniz?
SD: Teşhis konulamamıştı ama alerjiye yakın olduğumuz için buna göre tedaviye devam ettik Fügen hocam eşliğinde. İlk zamanlar bütün denemelerimiz hüsranla sonuçlanırken. İshal ve kan devam ederken… Sonra her şey yoluna girmeye başladı. Bu arada Eymen’de ciddi demir eksikliği başladı. Fügen hocam hemen kuzu etini deniyoruz dedi. Vee tavsiye ettiği şekilde başladık denemelere. Bir yudum yediğinde ishale neden olan kuzu etini oğlum artık istediği kadar yiyebiliyordu. Mucize gibiydi her şey. Daha da umutlanmıştım artık iyileşeceğine dair. Sonra keçi peyniri, keçi sütü, baklagil ve birçok meyveyi listemize eklemeyi başardık. Fakat inek sütüne, her çeşit yoğurda tepkilerimiz halen devam ediyor. Ve henüz yiyebildiğimiz bir sebze yok. 2 ay sonra tekrar kolonoskopi yapılacak. Umarım iyi haberler verebilirim sizlere.

AA: Bu süreçte sizi en çok zorlayan etken ne oldu?
SD: Bu süreçte beni en çok zorlayan çevremdeki insanlar oldu. Hep aynı tepkileri aldım. Bu çocuk ne yiyecek? Nasıl büyüyecek? Sen bu çocuğu aç bırakıyorsun. Çok zayıf. Az az yedir her şeyden alışır? İshal olsun ne olacak ki? Beni anlamayan ve oğlumun hastalığına saygı göstermeyen çevrem beni bu süreçte çok yordu. Bir de çocuklu ailelerle bir araya gelmek çok problem oluyordu. Oğlumun yanında çikolata, şeker vb. yiyenler olduğunda canı çekiyordu ve ben çok üzülüyordum.

AA: Size bu süreçte en çok destek veren kişi kim oldu?
SD: Bana bu süreçte En Çok Desteği Veren Kişi CANIM ANNEM. O olmasaydı ne yapardım bilmiyorum. Beni en iyi anlayan, dinleyen, gözümü kırpmadan oğlumu emanet edebileceğim tek insan…

AA: Zamanı geri çevirebilme şansınız olsaydı alerji ile mücadelenizde neyi yapmak ya da yapmamak isterdiniz?
SD: Ahh ahh keşke böyle bir şansım olsaydı. Daha ilk gün oğluma devam sütünü içirmelerine izin vermezdim. Emzirme döneminde diyet yapardım ve oğlum uzun süre bu sıkıntıları yaşamazdı. Beni anlamayan büyüklerimle yakın oturmazdım. Şu an oğlumun diyetini daha iyi takip edebiliyorum.

AA: Çocuğunuza alerjisini nasıl anlattınız? Bazı gıdaları yiyememesini nasıl açıkladınız?
SD: Oğlum küçükken yiyemeyeceği gıdalar için o acı diyorduk. Sonrasında herkesin yemeği kendine özel, herkesin ayrı ya da büyüyünce sen de bunlardan yiyebilirsin. Şimdi yersen sana dokunur, karnın ağrır şeklinde açıklıyoruz.

AA: Alerji ile yeni tanışan annelere neler önerirsiniz?
SD: Kesinlikle Fügen hocaya başvurmalarını ve sözünden çıkmamalarını tavsiye ederim.

AA: Ülkemizde gıda alerjisinin daha iyi tanınması ve geniş kitlelerce anlayış gösterilmesi için sizce neler yapılmalı?
SD: Benim düşüncem TV kanallarında alerjiyi ve nelere mal olabileceğini anlatan Kamu Spotları yayınlanmalı. Özellikle de Çocuk Kanallarında.

AA: Son olarak eklemek istedikleriniz?
SD: Çok şükür oğlum gelişiminde yaşıtlarına yetişti ve inanıyorum ki her şey daha da güzel olacak.

image

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s