Kenar

Nazmiye ve Reşat Efe Turmuş’un Hikayesi

IMG_4127
Annelik tek kelimeyle fedakarlık demek! Sevgili Nazmiye Turmuş’un hikayesi bunu o kadar güzel anlatıyor ki… Kendisine paylaşımı için teşekkür eder, onun sabrının ve azminin bir çok anneye örnek olmasını dilerim.

AA: Kısaca bize kendinizi tanıtır mısınız?
NT: Ben Nazmiye Turmuş. 35 yaşındayım ve 15 yıllık evliyim. Şu an için evdeyim. Üretmeyi, yemek yapmayı ve okumayı çok severim.

AA: Kaç yaşında, kaç çocuğunuz var?
NT: 4 yaşını doldurmak üzere olan bir oğlum var. İsmi Reşat Efe.

AA: Çocuğunuzdaki gıda alerjisi belirtilerini ilk ne zaman fark ettiniz?
NT: 10 yıl evlat sahibi olabilmek için uğraşıp biri ölü doğum olan 5.Tüp bebek denememizde mucizemize kavuşmuştuk… Hamileliğimin tamamı yatarak geçmişti ve 33 haftalıkken Reşat Efe doğmuştu. 1 hafta kuvezde kaldı. Emme sorunu yaşayan bir bebekti, sağıp biberonla veriyordum. İlk 3 ay uzamış sarılığımız vardı… Prematüre doğmasına rağmen çok iyi kilo aldı ve gelişti. Ek gıdaya başlamamızla sorunlar başladı ama gıda alerjisi olabileceği hiç aklıma gelmedi. Benim bildiğim gıda alerjisi sadece döküntüydü çünkü…

AA: Teşhis koyulana kadar nasıl bir süreç geçirdiniz?
NT: Tüp bebek tedavimi ve doğumumu Yeditepe Üniversitesi Hastanesinde yapmıştım ve kontrollerimize de oranın çocuk doktoru Filiz Bakar’a gidiyordum. 6 aydan sonra Reşat Efe iştahsız, kusan, burnu sürekli tıkanan, bol egzemalı, en fazla 2 saat uyuyan, huysuz bir bebek oldu. Kilo alımı durdu. Yoğurt verdiğimde yüzü kızarıp yarım saat sonra geçiyordu. Kaşık mamalarına başladığımda ise içi ötüyordu resmen kusarken. 6 öğünün üçünü kusar hale gelmiştik. Doktora anlattığımda önemsememişti. Çevremdekiler ise bebek kusar, diş çıkarıyor, normaldir demişlerdi. 10 aylık olmuştuk ve sonunda “öksürük”.. bir gece tıkandı Reşat Efe. Maltepe Üniversitesi Hastanesi aciline gittik. Bronşiolit.. Yapılan tahliller sonucunda alerjimizin yüksek olduğu ve bir alerji doktoruna görünmemiz gerektiği söylendi. Hastanenin doktoru olan Prof.Dr.Feyzullah Çetinkaya’ya gittik.

AA: Teşhis koyulduktan sonra nasıl bir yol izlediniz?
NT: Daha kan tahlillerimizin sonuçları çıkmadan doktorumuz teşhisimizi koymuştu. Süt proteini alerjisi. İlk defa duymuştum. İkimiz de diyete başladık. Sonuçlarımız da beklendiği gibi çıktı. Süt ve yumurta tescillendi, pregominle tanıştık. Oğlum beni yormadı ve ilk verişte içti, hala da severek içmeye devam ediyor. Bundan sonra çok sık hastalanır olduk, ayda bir diyebilirim, hastaneye yattık, antibiyotik kullandık. Doktor bunun geçici olduğunu büyüdükçe azalacağını söyledi, gerçekten de öyle oldu şu an daha az hastalanıyoruz. Astım tedavisine de başladık tabi… Değerlerimiz çok yüksek değildi ama 4 yaşına geldik hala kan ve deride devam ediyor. Birkaç Profesör doktora daha gittik. Yapılacak tek şeyin diyete devam olduğunu kabullendik. Düşük değerlerimize rağmen yükleme hiç yapılmadı. Ben de kesinlikle hiç evde denemedim. “Azıcıkdan bişey olmaz” diye hiç düşünmedim. Yolumuza Akgül Akpınarlı ile devam ediyoruz, benim için her an ulaşılabilir olması çok önemli.

AA: Bu süreçte sizi en çok zorlayan etken ne oldu?
NT: Yıllarca bebek sahibi olmak için uğraşmak beni zaten yeteri kadar yıpratmıştı. Zor geçen gebeliğim, bir de üzerine sık sık hastalanan bir bebek… Ne kadar dayanılabilir. Öksürük sesi artık kabusum oldu. Burnu mu akıcak?, ateşimi var? … Sürekli çocuğu dinler oldum. Etrafımdakileri de zorlamaya başladım. Feyzullah hocanın hakkını vermeliyim , bana bir psikolog gibi yaklaştı.. Grubumuzunda olumlu etkisini gözardı edemem.

AA: Size bu süreçte en çok destek veren kişi kim oldu?
NT: Eşim ve ailelerimiz her zaman yanımdaydı. Annem benden daha dikkatlidir desem abartmış olmam inanın.

AA: Zamanı geri çevirebilme şansınız olsaydı alerji ile mücadelenizde neyi yapmak ya da yapmamak isterdiniz?
NT: Süt alerjisini ne medyadan ne de çevremden hiç duymamıştım. Geriye dönüp baktığımda kendi adıma yanlış bir adım attığımı düşünmüyorum ama kesinlikle ek gıdaya başladığım dönemde çocuk doktoru yerine bir alerji uzmanına giderdim.

AA: Çocuğunuza alerjisini nasıl anlattınız? Bazı gıdaları yiyememesini nasıl açıkladınız?
NT: Konuşmaya başladıktan sonra baktım bir gün “Benim süt alerjim var” diyor… Duyarak büyüdüğü için sanırım çok zorlanmadık. Herkesin süt alerjili olduğunu, büyüyünce geçeceğini anlattık… Ama şimdilerde “Ben artık büyüdüm, neden hala geçmedi” demeye başladı. Tanımadığı bir yiyeceği mutlaka sorar “içinde süt var mı?” diye. Bana onaylatmadan asla yemez… İradelerine hayranım çocuklarımızın, elbette ki zor bir durum…

AA: Alerji ile yeni tanışan annelere neler önerirsiniz?
NT: En önemlisi sabırlı olmak ve bir gün geçeceğini kabullenmek. Yola bunu bilerek başlamak. Bizim çocuklarımızın hasta değil de özel çocuklar olduğunu, bizim de özel anneler olduğumuzu hep hatırlasınlar. İlk sizden duymuştum ve çok etkilenmiştim. Duymaktan sıkıldığımız “Azıcıkdan birşey olmaz” sözüne kesinlikle uymasınlar.. Güvendikleri, iyi bir doktorla ilerlesinler…

AA: Ülkemizde gıda alerjisinin daha iyi tanınması ve geniş kitlelerce anlayış gösterilmesi için sizce neler yapılmalı?
NT: Yapılacak çok şey var sanırım. İlk olarak aklıma gelen çocuk doktorlarının gıda alerjisi teşhis ve tedavisinde daha iyi eğitim görmeleri. Çoğumuzun hatta hepimizin kötü tecrübeleri malum… TV’de kesinlikle kamu spotu yapılmalı. Yuvalar da, okullar da çok yetersiz malesef…

AA: Son olarak eklemek istedikleriniz?
NT: Size ve bu gruptaki herkese teşekkürler, çok şey öğrendim, sıkıntılarımı anlatıp rahatladım kimi zaman. Ben nasıl ki şu an yıllarca çocuk sahibi olabilmek için verdiğim mücadeleyi anı olarak anlatıyorsam, alerji hikayelerimizin de anı olması dileğiyle…

FullSizeRender

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s